Adil Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Basın Sözcüsü Aytaç Battal, TBMM’de gündemde olan İklim Kanunu Tasarısı’na sert sözlerle karşı çıktı. 

Battal, “İklim krizini gerekçe göstererek hazırlanan bu tasarı, gerçekte halkın değil küresel finans çevrelerinin taleplerine göre şekillendirilmiştir. Doğa bahanesiyle halkın geçim hakkı budanamaz” dedi.

“KÖYLÜYÜ, ÇİFTÇİYİ YOK SAYAN HER KANUN MEŞRUİYETTEN YOKSUN KALIR”

Battal, tasarının hazırlanma sürecinde üretici temsilcilerinin ve yerel aktörlerin yok sayıldığını ifade ederek, “Köylünün nasırlı eline bakmadan yazılan her madde, sahada karşılığını bulmaz. Bu kanun teklifi, doğrudan toprağa emek veren vatandaşlarımızın varlığını tehdit ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

“SERTİFİKALI TARIM MODELİ, YERLİ ÜRETİMİ TAŞERONLAŞTIRIR”

Tasarıda öne çıkan ‘sertifikalı üretim’ zorunluluğuna da değinen Battal, bu modelin çiftçiyi büyük şirketlerin denetimine sokacağına dikkat çekti: “Bu sistem, üretimi özgürleştirmez, bağımlılaştırır. Yarın köylü, ne ekeceğini kendi iradesiyle değil, bir zincir marketin veya dış merkezli şirketin dayatmasıyla belirleyecek duruma gelir.”

“İKLİM ADALETİ, GEÇİM ADALETİNDEN BAĞIMSIZ OLAMAZ”

Aytaç Battal, doğayı koruma çabalarının ekonomik adaletle birlikte yürütülmesi gerektiğini vurguladı: “İklim adaleti, önce halkın geçimini garanti altına almakla mümkündür. Toprağını kaybeden bir çiftçi, sadece kendi değil, bu ülkenin geleceğini de kaybeder.”

“ADİL TÜRKİYE PARTİSİ HALKIN YANINDA, TESLİMİYETİN KARŞISINDADIR”

Battal açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu yasa geri çekilmeli ve yeniden, halkın katılımıyla yazılmalıdır. Adil Türkiye Partisi olarak biz; doğaya zarar vermeden, insanı dışlamadan, üretimi boğmadan iklimle mücadele etmenin mümkün olduğunu biliyoruz. Bu mücadelede haklının, halkın ve toprağın yanında olmaya devam edeceğiz.”