“CEZAEVİNDE KALMASI HAYATİ RİSK TAŞIYOR”

Çağlar açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“İleri derecede kalp hastalığı bulunan ve mevcut koşullarda cezaevinde kalması kesinlikle uygun olmayan Mahir Polat’ın yalnızca rapor alınması amacıyla hastaneye sevk edilmesi, yaşanan hukuksuzluğun geldiği vahim boyutu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Mahir Polat’ın avukatından aldığımız bilgiye göre, hastaneye sevki acil sağlık gerekçesiyle değil, yalnızca formalite icabı bir heyet değerlendirmesi yapılması amacıyla gerçekleştirilmiştir.”

“TUTUKLULUK TEDBİRDİR, CEZA DEĞİLDİR”

Ayça Çağlar, tutukluluğun bir ceza değil, yargılama sürecinde başvurulan geçici bir tedbir olduğuna dikkat çekerek, Mahir Polat’ın cezaevinde tutulmasının artık insan onuruna aykırı bir hal aldığını söyledi:

“Tutukluluk bir ceza değildir, bir tedbirdir. Ancak gelinen noktada, Mahir Polat’ın sağlık durumu cezaevinde tutulmasına kesinlikle müsaade etmemektedir. Onu bu koşullarda tutmaya devam etmek, açıkça işkenceye varan bir muameledir. Bu durum, sadece Mahir Polat’ın değil, hukukun da açık bir şekilde ihlalidir.”

“BU SUÇA ORTAK OLMAYIN”

Açıklamasının sonunda yetkililere seslenen Çağlar, Polat ve benzer durumdaki siyasi tutukluların derhal özgürlüklerine kavuşması gerektiğini vurguladı:

“Mahir Polat ve diğer yol arkadaşlarımıza yöneltilen suçlamalarda ne somut bir delil ne de kaçma şüphesi vardır. Bütün bu uygulamalar, yalnızca muhalefeti susturmaya yönelik politik manevralardır. Yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz: Bu suça ortak olmayın. İnsan hayatı üzerinden siyaset yapılmaz. Adaletin, vicdanın ve insan haklarının gereği olarak Mahir Polat derhal serbest bırakılmalı, gerekli sağlık koşullarına kavuşturulmalıdır.”