Başarılı iş insanı Canan Ceylan, 2 Temmuz 1994’te Sivas’ta Madımak Oteli’nde yakılarak katledilen 33 aydın ve 2 otel çalışanının 31. yıl dönümünde yayımladığı anma mesajında, acının hâlâ taze olduğunu ve toplumun bu karanlık olayla yüzleşmeden huzur bulamayacağını ifade etti.

“Sivas Katliamı, insanlık onuruna yapılmış bir saldırıdır”

Canan Ceylan, yaşananların sadece bireysel bir trajedi değil, Türkiye’nin kültürel ve toplumsal birliğine yönelik vahşi bir saldırı olduğunu belirterek, “O gün hayatını kaybedenler; düşüncenin, sanatın ve özgür iradenin temsilcileriydi. Karanlık bu değerlere savaş açtı” dedi.

“Adaletin sesi, suskunlukla boğulamaz”

Katliamın üzerinden geçen yıllara rağmen adaletin tam anlamıyla sağlanamamasının, acıyı her yıl daha da derinleştirdiğini vurgulayan Ceylan, “Toplumun vicdanı susturulamaz. Sivas, yalnızca bir şehir değil; Türkiye’nin görmezden gelinemeyecek yarasıdır” ifadelerini kullandı.

“Farklılıklarımızla bir arada yaşama iradesini savunmalıyız”

Ceylan, 2 Temmuz’un yalnızca bir yas günü değil, aynı zamanda hoşgörü, adalet ve insan hakları için daha güçlü bir mücadele çağrısı olduğuna dikkat çekti. “Laiklik ve demokrasi, yalnızca bir sistemin değil, birlikte yaşamın da teminatıdır” dedi.

“Sivas’ta yitirdiğimiz canlara sözümüz var”

Anma mesajının sonunda Canan Ceylan, hayatını kaybedenlerin isimlerinin unutulmaması ve yaşananların gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurgulayarak, “Onları sadece anmak yetmez. Aynı karanlığa geçit vermemek için mücadele etmeliyiz. Sivas’ta yitirdiğimiz canları saygıyla ve özlemle anıyorum” dedi.