Bilgi;
  .kanıtlarla teminat altına alınmış
  .gerekçelendirilmiş 
  .doğru 
inançtır.

"ben hiçbir şeye inanmıyorum." diyen kişi hiçbir şeye inanmadığı zannı içindeyken, aslında "hiçbir şeye inanmadığıma inanıyorum." demektedir. bu da 1 paradokstur ve kendisiyle çelişmektedir. yani inançsız insan yoktur. şu ya da bu inanca sahip insan vardır.

dünyaya neden / nasıl geldik? öldükten sonra nereye gideceğiz? gibi soruları kime sorsanız bir cevapları vardır. bunlar bilgi değil inanç kapsamındadır. bilimsel yöntemle, laboratuvarlarda, kontrollü deneylerde cevabını bulamazsınız.
  aklını kullananların fark edeceği, toplumumuzda çok yaygın çelişkiler: 
  savaşta asker, barışta SİYASETÇİ olan Atatürk'ün izinde olduğunu söyleyenler, siyasetten uzak. siyaset kendini millete adamaktır. sadece kendi için değil, milleti için de çalışmaktır. 

  Atatürk'ün izinde olduğunu söyleyen gençler Atatürk'ün gençliğe hitabesinde verilen görevlerden habersiz. gençliğe hitabede gençlere VAZİFE veriliyor ve şartlara bakmadan bu vazifenin yerine getirilmesi gerektiği söyleniyor.

  inanç özgürlüğünün teminatı olması gereken LAİKLİK "takım elbise giyenler marketten çocuk bezi alamaz." benzeri 1 kısıtlama ortaya çıkarmakta. bu nedenle ÖZGÜRLÜK kısıtlar bir hal almaktadır.
  
  MEDENİ olmak için gereken 
  yönetimde;
  .ADALET, 
  .şeffaflık, 
  .ayrımcılık gözetmemek, 
  gibi kavramların tekrar halkımız tarafından talep edilir hale gelmesi gerekir. bunlar Saadet Partisinin yönetim anlayışıdır. Saadet Partisi ülkemiz sınırlarına takılıp kalmayan, tüm insanlık için Saadet vadeden evrensel kuralları benimsemiştir.

  eğer halkımız "bal tutan parmağını yalar" gibi "onlar rüşvet alacağına işin başına bizimkiler geçsin, bizimkiler rüşvet alsın" diyen 1 zihniyetle hareket ederse bugün yaşadığımız sorunlar artarak devam eder.

  haksızlığa tümüyle karşı olmak yerine sadece kendine veya kendisi gibi gördüğü kişilere yapılan haksızlığa karşı çıkar, "diğerleri" olarak gördükleri haksızlığa uğradığında "oh olsun" derse bugün yaşadığımız sorunlar artarak devam eder.

  diğer siyasi partiler kendi oluşturdukları "öcü"ler ve rakip gördükleri siyasi partilerle mücadele eder.
  saadet partisi yukarıdaki örneklerdeki gibi kötü niyet ve cehalet ile mücadele eder. 
  kötü niyet ve cehaletten arınanların yolu Saadet Partisine çıkacaktır.