![]() |
Tweet |
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 21 Mart 2025 tarihli kararı, bugün Resmî Gazete’de yayımlandı. Karara göre, tüketici kredisi çeken bir emekli kredi sözleşmesinde maaşıyla ilgili “bloke, virman, mahsup” gibi talimatlar verdiyse, banka doğrudan maaşa el koyabilecek.
“YASA AÇIK, AMA HUKUK YOK SAYILDI”
Maksut Erol, ilgili yasal düzenlemelerin çok açık olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“5510 sayılı yasa, emekli maaşına haczi açıkça yasaklıyor. Aynı şekilde İcra İflas Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Borçlar Kanunu da emekli maaşının haczini, rehnini ve takasını yasaklıyor. Ancak Yargıtay bu açık yasaları içtihadî bir yorumla bypass etmiş, fiilen bankaların önünü açmıştır.”
“O İMZA MECBURİYETİN İMZASIDIR, RIZA DEĞİL”
Erol, kredi sözleşmelerinde emeklilerin attığı imzanın çaresizlikten kaynaklandığını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Bir emekli kredi çekmek zorunda kaldıysa, o imzayı özgürce değil, zorunluluktan atmıştır. O belgeler artık sadece kredi evrakı değil; yarın lokmasına göz dikilecek bir tuzağın parçası hâline gelmiştir. Bu, sosyal devlet ilkesine aykırıdır.”
“YENİ MAĞDURİYETLER YOLDA”
Kararda herhangi bir kesinti oranı, limit ya da denetim şartı olmamasını da eleştiren CHP’li Erol, “Bu karar, keyfi uygulamaların önünü açar. Bugünden itibaren hangi banka, hangi koşulla, hangi maaşı ne kadar kesecek belli değil. Bu tam anlamıyla emekliye karşı kurumsal gaspın yoludur” dedi.
“DEVLETİN GÖREVİ BANKALARI KORUMAK DEĞİL, YAŞLISINI YAŞATMAKTIR”
Maksut Erol, açıklamasının sonunda hem emeklilere hem iktidara seslendi:
“Emekli maaşı kimsenin borcuna teminat olamaz. Devletin asli görevi yaş almış vatandaşlarını korumaktır. Bugün bankaların alacağını kolaylaştıranlar, yarın bu halkın ahını unutmasın. Emeklilerimiz bu kararı not etsin, çünkü önümüzdeki ilk seçim bu düzeni değiştirme fırsatıdır.”