|
Tweet |
Yıldız, değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“Bugün enflasyonun kaç olduğu kadar önemli bir gerçek var: Çınar’da insanlar artık sağlıklı beslenemiyor. TÜİK ‘enflasyon düştü’ dese de vatandaşın sofrasındaki çeşitlilik her geçen ay azalıyor. Çünkü fiyat baskısı sadece alım gücünü azaltmakla kalmıyor; bizzat insanların beslenme hakkını elinden alıyor.
Bir aile eskiden haftada birkaç kez aldığı et ve süt ürünlerini artık ayda bir kez bile almakta zorlanıyor. Sebze ve meyve fiyatları o kadar artmış durumda ki, vatandaş neyin mevsimi olduğuna değil, neyin ucuz olduğuna bakarak alışveriş yapmak zorunda kalıyor. Bu zorunluluk sağlıklı beslenmenin temelini çökertiyor. TÜİK’in açıkladığı yüzde 0,87’lik aylık enflasyon bu gerçeğin gölgesinde anlamsız bir rakamdan ibarettir.
Ekonomik krizin görünmeyen ama en ağır sonuçlarından biri budur: Sofralar fakirleşiyor. Sofra fakirleştikçe aile içi yaşam da, çocukların gelişimi de, toplum sağlığı da etkileniyor. Bu tabloya rağmen enflasyonun gerilediğini söylemek, insanların en temel hakkı olan yeterli ve dengeli beslenme ihtiyacını yok saymaktır.
Bir annenin, ‘Bugün çocuğuma meyve alamadım’ demesi, aslında enflasyonun gerçek yüzüdür. Raflardaki fiyatlar ve düşmeyen maliyetler karşısında TÜİK’in verileri halk için hiçbir anlam ifade etmiyor; çünkü bu rakamlar sofraya yansımıyor.”