Soysal, iktidarın kamuoyuna soruları manipülatif biçimde sunduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Bugün ‘Terörsüz Türkiye’ye karşı mısınız?’ diye sorarsanız halkın yüzde 85’i ‘Evet, terörsüz Türkiye olsun’ der. Bu çok doğal. Hepimiz bunu istiyoruz. Ama aynı halka ‘PKK ile masaya oturulsun mu?’ diye sorarsanız CHP seçmeninin yüzde 83’ü ‘Hayır, oturulmasın’ diyor. Çünkü mesele, soruyu nereden ve nasıl sorduğunuzla ilgilidir. İktidar bu ayrımı özellikle flu bırakıyor ve tartışmayı buradan yürütüyor.”

CHP’nin bu baskıya boyun eğmemesi gerektiğini belirten Soysal, “Cumhuriyet Halk Partisi teröre karşı duruşuyla bellidir. Bu ülkenin birliğini ve güvenliğini tehlikeye atacak hiçbir masada bulunmaz. ‘Terörsüz Türkiye’ söylemini manipüle ederek CHP’yi köşeye sıkıştırmaya çalışanlara karşı, partinin kendi pozisyonunu çok net bir şekilde ortaya koyması gerekir” dedi.

Kamuoyunun bu konuda yanlış yönlendirildiğini vurgulayan Soysal, “CHP, teröre karşı olduğu için kimi zaman haksız biçimde ‘sürece karşı’ gösteriliyor. Böyle bir şey yok. Biz terörün yok olmasını savunuyoruz ama terör örgütleriyle pazarlık masasına oturulmasını doğru bulmuyoruz. Bu ikisi birbirinden tamamen farklıdır ve biz bu farkı yüksek sesle anlatmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

CHP’nin ülke gerçeklerine uygun, kararlı ve tutarlı bir çizgide durması gerektiğini dile getiren Soysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cumhuriyet Halk Partisi, bu ülkenin kurucu partisidir. Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü tehlikeye atacak hiçbir hamleye destek vermez. Bizim meselemiz, hem terörün bitmesini istemek hem de devletin terörle aynı seviyede bir müzakere zeminine çekilmesini reddetmektir. Bunu kamuoyuna doğru bir dille anlatmak zorundayız.”

Soysal, toplumun artık netlik istediğini vurgulayarak açıklamalarını şu sözlerle tamamladı:
“Toplum CHP’nin nerede durduğunu bilmek istiyor. Biz teröre karşıyız, pazarlığa karşıyız ve Türkiye’nin birliğini savunuyoruz. Bu tutumu kararlı şekilde ifade ettiğimizde hem tabanımız güçlenecek hem toplumdaki güven yeniden artacaktır.”