![]() |
Tweet |
“İklim Krizi Bahane, Yük Halkın Omzunda”
Yoluk, söz konusu yasanın asıl hedefinin çevreyi korumak olmadığını belirterek, “İklim krizi üzerinden yaratılan hassasiyet, maalesef ekonomik baskılara zemin hazırlamak için kullanılıyor. Karbon vergisi adı altında vatandaşın yaşam maliyeti daha da artacak” ifadelerini kullandı.
“Kirliliği Önlemek Yerine, Meşrulaştırıyor”
Yasada öne çıkan karbon emisyon ticareti sistemine de değinen Yoluk, “Bu sistem, kirletici şirketlerin sorumluluklarını üstlenmek yerine parayla satın alabilecekleri bir ayrıcalığa dönüşüyor. Yani doğayı korumak yerine, kirletmeyi yasal zemine oturtuyor” dedi.
“Doğal Alanlara Yeni Tehditler Kapıda”
İklim Kanunu’nun altyapısında, doğal alanların enerji ve maden yatırımlarına açılmasının önünü açabilecek bazı maddelerin de yer aldığına dikkat çeken CHP’li Yoluk, “Tunceli gibi doğa harikası bölgelerde bile ekosistem tehdit altına girebilir. Bu yasa, çevreyi değil yatırımı önceleyen bir anlayışla hazırlanmış” şeklinde konuştu.
“Katılımcı Bir Süreç Şart”
Hüseyin Yoluk, yasanın hazırlanış sürecine ilişkin de eleştiride bulundu: “STK’lar, yerel yönetimler, çevre bilimciler sürece dahil edilmeden masa başında çıkarılan bu tür düzenlemeler halktan kopuk olur. Gerçek bir çevre yasası, halkla birlikte yazılır.”