“VERGİDEN VAZGEÇİLEN TUTAR 3.7 TRİLYON LİRA—BÜTÇE AÇIĞININ TAMAMINDAN FAZLA”

Çetinkaya, rakamların tabloyu açıkça gösterdiğini belirtti:
“Geçen yıl bütçe açığı 2 trilyon liraydı. Aynı yıl devletin muafiyet ve istisnalarla almaktan vazgeçtiği vergi tutarı 3 trilyondu. Bu yıl vazgeçilen vergi 3.7 trilyona çıkıyor. Yani yalnızca muafiyetler gözden geçirilse, Türkiye borçlanmaya gerek kalmadan bütçesini çevirebilecek durumda.”

“REEL REFORM, MUAFİYETLERİ ADİL ŞEKİLDE ELE ALMAKTIR—VATANDAŞIN SIRTINA YENİ YÜK BİNDİRMEK DEĞİL”

Çetinkaya, gerçek vergi reformunun nasıl olması gerektiğini şöyle açıkladı:
“Eğer vergi reformu yapacaksak öncelik; yabancı yatırımcıyı ürkütmeden, yerli girişimciyi boğmadan, muafiyet ve istisnaları adil bir şekilde yeniden düzenlemek olmalıdır. Bu yapılmadan vatandaşa yeni vergi yüklemek, reform değil; ekonomik baskı politikasıdır.”

“VERGİ REFORMU MASADA DEĞİL, SAHADA YAPILIR”

Çetinkaya, iş dünyasıyla istişare yapılmadan hazırlanan hiçbir düzenlemenin başarılı olmayacağını söyledi:
“Masa başında, iş dünyasıyla konuşmadan asgari ücret tartışmaları yapmak, vergi paketleri açıklamak yanlıştır. Vergi dinamik bir yapıdır. Sosyal ve ekonomik etkiler göz önünde bulundurulmadan yapılan düzenlemeler, adaleti daha da bozmakta.”

“YATIRIMCININ ELİNDE PARA KALMADIKÇA İŞSİZLİK VE YOKSULLUKLA MÜCADELEDE BAŞARI GELMEZ”

Çetinkaya, yatırımcının nefes almasının kritik olduğunu vurguladı:
“Sanayicinin, girişimcinin elinde para kalmalı ki yatırım yapsın, istihdam oluştursun. Yeni vergi yükleri sadece piyasayı boğar. Gerçek reform, üretimi desteklemekle başlar.”

“TÜRKİYE’NİN VERGİ SİSTEMİ YENİDEN TASARIMA MUHTAÇ”

Çetinkaya, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Türkiye’nin gerçek bir vergi reformuna ihtiyacı var. Tahsilat artırma odaklı geçici çözümlerle değil; adaletli, dengeli ve yatırım dostu bir sistemle yol alınabilir.”