Adil Türkiye Partisi Genel Başkanı Dr. Ata Barlas Aşkar, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajda, engelli bireylerin yalnızca belirli günlerde değil, her zaman kamusal yaşamın eşit ve aktif birer parçası olması gerektiğini vurguladı. Aşkar, “Engelli olmak, bireyin değil; sistemin ve toplumun yeterince kapsayıcı olamamasının sonucudur” ifadelerini kullandı.

“ENGELSİZ YAŞAM, SİYASAL VE TOPLUMSAL İRADEYLE MÜMKÜNDÜR”

Dr. Aşkar, mesajında şu değerlendirmelere yer verdi:
“Engelliler Haftası, bir empati haftası olmanın ötesinde; sosyal adaletin, fırsat eşitliğinin ve insan haklarının gündeme taşınması gereken önemli bir zaman dilimidir. Toplumumuzda milyonlarca vatandaşımız, erişim engelleri, istihdam sorunları, eğitimde dışlanma ve ötekileştirme gibi yapısal zorluklarla karşı karşıyadır. Bu sorunları görmezden gelmek, yalnızca bireyleri değil, toplumun bütününü geri bırakmaktır. Bu nedenle engelli vatandaşlarımızın kamusal alanda aktif bireyler olarak yer alabilmeleri için, yalnızca mimari değil; zihinsel engellerin de kaldırılması şarttır.”

“KAPSAYICI POLİTİKALARLA ADALET TESİS EDİLİR”

Adil Türkiye Partisi olarak, engellilere yönelik sosyal politikaların yalnızca yardım eksenli değil, hak temelli bir anlayışla yeniden düzenlenmesi gerektiğini savunduklarını belirten Aşkar, “Devletin görevi, engelli bireyleri sosyal hayata entegre etmek için gerekli tüm fiziki, hukuki ve toplumsal düzenlemeleri sağlamaktır. Bu doğrultuda eğitimden ulaşıma, istihdamdan sağlık hizmetlerine kadar her alanda eşitliği sağlayacak, sürdürülebilir ve denetlenebilir kamu politikalarına ihtiyaç vardır” dedi.

“ENGELLİLERİN SÖZ HAKKI, GERÇEK DEMOKRASİNİN GÖSTERGESİDİR”

Dr. Aşkar, engelli bireylerin yalnızca haklara erişen değil, aynı zamanda karar alma süreçlerinde söz sahibi olan bireyler olması gerektiğini belirterek sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Adil bir Türkiye vizyonumuzda, her vatandaşımızın onurlu bir yaşam sürmesi temel önceliğimizdir. Engelliler Haftası vesilesiyle, başta kamu kurumları olmak üzere tüm toplumsal kesimleri duyarlılığa, iş birliğine ve çözüm üretmeye davet ediyorum. Unutulmamalıdır ki; engellilerin sorunlarını çözmek, bir lütuf değil, anayasal bir sorumluluktur.”