“Beklentiler Hedeflerin Üzerinde Seyrediyor”

Balıkçı, piyasa beklentilerinin resmi hedeflerle uyuşmadığına işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:
“Merkez Bankası beklenti göstergeleri, toplumun ve reel sektörün mevcut enflasyon hedeflerine ikna olmadığını göstermektedir. Güven sorununun temelinde, hedef ile gerçek arasındaki mesafe bulunmaktadır. Ekonomik programın başarıya ulaşması için güven ortamı zorunludur.”

Balıkçı, farklı kurumlar tarafından açıklanan veriler arasındaki belirgin ayrışmaya değindi:
“Türkiye’de fiyat dinamikleri konusunda birbirinden ayrışan veriler kamuoyunda doğal olarak soru işareti yaratmaktadır. Verinin güvenilirliği erozyona uğrarsa, ekonomik kararların meşruiyeti de zayıflar. Şeffaflık ve metodolojik açıklık en temel ihtiyaçtır.”

“Para Politikası, Piyasaya Netlik Sunmalıdır”

Balıkçı, para politikası adımlarında tutarlılık gerekliliğine vurgu yaptı:
“Enflasyon baskısı devam ederken faiz politikasında gevşemeye gidilmesi, ekonomik öngörülebilirliği zayıflatmaktadır. Ekonomide tutarlılık ve öngörülebilirlik kısa vadeli değil, sürdürülebilir refahın temelidir.”

Ücret politikalarına ilişkin de konuşan Balıkçı, adil yaklaşımın önemine dikkat çekti:
“Gelir artışlarında hedeflenen enflasyon değil, yurttaşın yaşadığı maliyet baskısı esas alınmalıdır. Toplumun geniş kesimlerinin alım gücünü korumak sosyal adaletin ve ekonomik istikrarın zorunlu şartıdır.”

“Şeffaf Yönetim, Ekonomik Dayanıklılığın Anahtarıdır”

Balıkçı açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Ekonomiyi başarı hikâyesine dönüştürmenin yolu, verileri perdelemek değil, çözüm odaklı yaklaşmaktır. Anahtar Parti olarak, şeffaflık ilkesinden taviz vermeden, toplumun hakkını koruyan, gerçeklerle uyumlu bir ekonomik yaklaşımı savunmaktayız. Türkiye’nin kalkınma gücü vardır; önemli olan bu gücü doğru ve güvenilir politikalarla harekete geçirmektir.”