“Gazze’de Yaşananlar Bir Sonuçtur, Bir Halkın Sabır Sınırıdır”

Ethem Ersöz, 7 Ekim’de yaşanan olayların bir başlangıç değil, Filistin halkının yıllardır süren zulüm, açlık ve kuşatma karşısında verdiği haklı bir tepki olduğunu vurguladı.
“7 Ekim bir başlangıç değil, bir sonuçtur. Bu, aç bırakılmış, susuz bırakılmış, yurdundan edilmiş bir halkın çığlığıdır. Filistin halkı, sadece topraklarını değil, insanlık onurunu da savunmaktadır. Bu mücadele, zalimin düzenine karşı mazlumun direnişidir.”
Ersöz, dünyanın bu tablo karşısında içine düştüğü sessizliği eleştirerek, “Gazze’de bir çocuk ağladığında dünya susuyor. Oysa bu sessizlik, zalimi cesaretlendiriyor. Uluslararası toplum, insan haklarını yalnızca çıkarlarına uygun olduğunda hatırlıyor. Bu ikiyüzlülük, çağımızın en büyük çürümesidir” dedi.

“Zulüm Karşısında Sessiz Kalmak, Zalimle Aynı Safa Geçmektir”

Ethem Ersöz, İsrail’in saldırılarının artık açık bir insanlık suçu olduğunu belirterek, “Tarihin hiçbir döneminde çocuk katliamı bu kadar pervasızca işlenmedi. Hastaneler vuruluyor, ambulanslar hedef alınıyor, okullar yerle bir ediliyor. Bu, sadece bir coğrafyada yaşanan trajedi değil; insanlık vicdanının kaybıdır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Filistin davasındaki sorumluluğuna da dikkat çeken Ersöz, “Türkiye, yalnızca tepki gösteren değil, etkili diplomatik girişimlerle adaletin sesi olan bir ülke olmalıdır. Gazze’de ölen her çocuk, adaletin sustuğu bir dünyanın acı gerçeğidir” dedi.