Ferruh Doğan, dünyanın birçok bölgesinde süren savaşlar, ekonomik adaletsizlikler ve sosyal kırılmaların yeni bir medeniyet tasavvuruna olan ihtiyacı daha da belirgin hâle getirdiğini ifade etti:

“Refah yalnızca maddi imkânla değil, manevi istikrarla mümkündür. Bir toplumda eğitim zayıfsa, sağlık sistemleri adaletsizse, insanlar güven duygusunu yitirir. Biz, U.M.R.E olarak insan merkezli kalkınma anlayışını savunuyoruz. Hedefimiz; bilgiyi, vicdanı ve dayanışmayı merkeze alan bir medeniyet inşa etmektir.”

Eğitim ve Sağlık, Gerçek Refahın Temelidir

Doğan, derneğin faaliyetlerinin odağında “eğitim” ve “sağlık” alanlarının yer aldığını belirterek, bu iki kavramın toplumun sürdürülebilir kalkınmasının anahtarı olduğunu vurguladı:
“Eğitim, insanın ufkunu genişletir; sağlık ise yaşam kalitesini korur. Bu iki değer bir araya geldiğinde toplumlar yükselir. Biz, ülkemizde ve uluslararası düzeyde dezavantajlı kesimlere ulaşarak fırsat eşitliğini güçlendirmeyi amaçlıyoruz.”

Küresel Vicdan, Yerel Sorumlulukla Başlar

Ferruh Doğan, derneğin uluslararası projelerine de değinerek, “Küresel bir vicdan hareketi, yerel sorumluluk bilinciyle başlar. Biz, iyiliği sınır tanımayan bir anlayışla büyütmek istiyoruz. Afrika’da, Asya’da, Orta Doğu’da ve Anadolu’nun her köşesinde ortak bir hedefimiz var: İnsan onurunu korumak.” ifadelerini kullandı.
“Her coğrafyada farklı diller, kültürler ve inançlar olabilir; ama adaletin dili ortaktır. U.M.R.E, bu ortak dili yeniden hatırlatmak için vardır.”

Medeniyet, İnsanı Yaşatmakla Başlar

Konuşmasının sonunda medeniyet kavramına dair güçlü bir mesaj veren Doğan, “Gerçek medeniyet, binalarla değil, insanla inşa edilir. Eğer insanı ihmal edersek, bütün teknolojik ilerlemeler anlamını yitirir. Bizim gayemiz; insanı yaşatmak, toplumu iyileştirmek ve dünyayı adalet ekseninde yeniden düşünmektir.” dedi.