“SUÇLAMALARIN TEMELSİZ OLDUĞU ORTAYA ÇIKMIŞTIR”

Genel Başkan Uzun, İtalya basınında yer alan haberlerde, Papa Françesko’ya yönelik suikast planı iddiaları üzerinden Türkiye bağlantısı kurulmasının tamamen spekülatif olduğunu belirtti.
“Hasan Uzun, Türkiye’de malvarlığı bulunan, kafe işletmeciliği yapan bir iş insanıdır. Yurt dışında işini büyütmek, Avrupa’da da kafe açmak amacıyla seyahat etmiş, Hollanda’da şirket kurma aşamasındayken gözaltına alınmıştır. Ancak İtalyan makamları, hiçbir delil olmamasına rağmen onu aylarca cezaevinde tutmuştur.” dedi.

Uzun, İtalyan yargısının ilk aşamada yönelttiği ağır suçlamalardan geri adım attığını vurguladı:
“Papa Françesko’ya suikast, IŞİD bağlantısı, terör örgütü üyeliği gibi iddialar düşürülmüştür. Şu anda yalnızca silah bulundurma iddiası kalmıştır. Ancak bu iddia da temelsizdir; çünkü söz konusu silahta Hasan Uzun’a ait ne parmak izi ne DNA bulunmaktadır.”

“DELİLLER GİZLENİYOR, ADALET ENGELLENİYOR”

İrfan Uzun, soruşturma sürecinde ciddi usulsüzlükler ve manipülasyonlar yapıldığını belirtti:
“Hasan Uzun’un lehine olan kamera kayıtları dosyaya eklenmemiş, kayıtların bazı bölümleri kesilmiştir. Bu kayıtlar tamamlandığında çantanın Hasan Uzun’a ait olmadığı ve iki farklı kişi tarafından karıştırıldığı net olarak ortaya çıkacaktır. Buna rağmen İtalyan makamları, dosyayı eksik tutarak tutukluluk halini devam ettirmektedir. Bu açık bir hukuk ihlalidir.”

“İTALYAN AVUKAT VE SAVCI ORTAK HAREKET ETMİŞTİR”

AB Parti Genel Başkanı Uzun, Hasan Uzun’un savunma hakkının da ihlal edildiğini ifade etti:
“İtalyan makamlarının görevlendirdiği avukat, savcıyla birlikte hareket etmiş, sanığı baskı altına almıştır. Hasan Uzun, bu sebeple avukatını azletmek istemiş ancak engellenmiştir. Savunma hakkı fiilen gasp edilmiştir. Üstelik iddianamede Hasan Uzun’un Facebook hesabından alınan, Türk siyasetçileriyle çekilmiş fotoğraflar da yer almıştır. Bu fotoğraflar üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’ni siyasi zeminde karalama çabası açıkça görülmektedir.”

“DEVLETİMİZ BU KONUYU GÖRMEZDEN GELMEMELİ”

İrfan Uzun, bu davanın yalnızca bir vatandaşın değil, Türk devletinin itibarıyla da doğrudan ilgili olduğunu vurguladı:
“Bu dava, sıradan bir ceza davası değildir. İtalyan yargısı üzerinden Türkiye’yi siyasi zeminde tartışmaya açmak isteyen çevreler vardır. Devletimiz bu hukuksuzluğu görmezden gelmemelidir. Vatandaşımızın can güvenliği tehlikededir; zira cezaevinde IŞİD bağlantılı olduğu yönündeki söylentiler yayılmış, kendisi hedef haline getirilmiştir.”

“HASAN UZUN DERHÂL SERBEST BIRAKILMALIDIR”

AB Parti Genel Başkanı Uzun, açıklamasını şu çağrıyla tamamladı:
“İtalya makamlarını hukuk ve insan hakları standartlarına uygun davranmaya davet ediyoruz. Delilsiz şekilde cezaevinde tutulan Hasan Uzun’un derhâl serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu bir vatandaşı olarak Hasan Uzun’un hakkını, adalet önünde ve uluslararası kamuoyunda sonuna kadar savunacağız.”