Aydın, ülkeye ve yaşadığı bölgeye dair sorunları çok küçük yaşlardan itibaren dert edindiğini belirterek, “İyiyi daha iyi nasıl yaparız, bozuk olanı nasıl düzeltiriz sorusu bizim hayatımızın merkezinde oldu. Bu mesele, çocukluğumuzdan itibaren birinci önceliğimizdi” dedi.

Yıllar boyunca güven duyduğu, fikirlerine önem verdiği birçok isimle istişareler yaptığını ifade eden Aydın, ülkenin temel sorunları üzerine sürekli kafa yorduklarını vurguladı. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu pek çok meselenin aslında çok basit ve doğru hamlelerle çözülebileceğini dile getiren Aydın, buna rağmen bu sorunların çözülmemesinin toplumda ciddi bir hayal kırıklığı yarattığını söyledi.

“Yanlışları görmek kadar, o yanlışların çözümlerini bilip de hayata geçirilmediğini görmek insanın içini acıtıyor” diyen Aydın, mevcut tabloda sorunların bilinçli biçimde karmaşık hale getirildiğini savundu. Ülkenin devasa problemlerinin kasıtlı olarak çözümsüz bırakıldığını belirten Aydın, bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yaşar Aydın, siyasi mücadelesinin temelinde ülkeyi daha iyi bir noktaya taşıma iradesi olduğunu vurgulayarak, doğru akıl, istişare ve kararlı bir yönetim anlayışıyla Türkiye’nin sorunlarının çözülebileceğine inandığını söyledi.