Başkan Soydan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile geçmişteki siyasi hukuku üzerine gelen sorulara, Erdoğan’ın artık Milli Görüş’ün temel esaslarından uzaklaştığını ifade ederek, "Tayyip Bey kimseyi dinlemez. Milli Görüş’ü terk etti ve tamamen dışarıya bağımlı bir politika izliyor. Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığıyla başlayan süreçte ülkenin ekonomik ve sosyal dengeleri altüst oldu. Türkiye, enflasyonda dünyada sondan dördüncü sırada. Adalet ve hukuk sistemi tamamen çökmüş durumda. Böyle bir ortamda gelişmek mümkün değil" dedi.

Artvin’deki ekonomik zorluklara da değinen Soydan, işsizlik oranlarının yüksek olduğunu belirtti:
"Artvin’in ilçelerinde toplam 150 bin ton çay üretiliyor. Ancak bölgede 347 firma görünmesine rağmen sadece 4 bin 400 kişi çalışıyor. Bu rakamlar, halkımızın ekonomik sıkıntılarını açıkça ortaya koyuyor. Toplantılarımıza gelen gençlerin çoğu işsiz. Onlara destek olmak için elimizden geleni yapıyoruz, hatta cebine 500 lira koyarak sokakta aç kalmalarını, kötü yollara düşmelerini engellemeye çalışıyoruz. Ama bu, bir sistem sorunu. Bu soyguncu düzen, önce sizi işsiz bırakır, sonra borca esir eder ve toplumu birbirine düşürür."

Soydan, Türkiye’de yöneticilere ve siyasetçilere olan güvenin yüzde 9’a kadar düşmesinin endişe verici olduğunu vurguladı:
"Bir yönetici, halkına güven veremezse toplumsal barış sağlanamaz. Türkiye, üretimden uzaklaşarak borç ekonomisine teslim olmuş durumda. Üretim ekonomisini yeniden inşa etmeden, sanayi ve tarımda köklü yatırımları gerçekleştirmeden bu yangını söndüremeyiz. Biz Saadet Partisi olarak, adaletli bir düzenin kurulması için var gücümüzle çalışıyoruz."

Gültekin Soydan, Türkiye’nin içinde bulunduğu zor şartların halkın iradesi ve dayanışmasıyla aşılabileceğini belirterek şu çağrıyı yaptı:
"Bu yangını söndürmek bizim görevimiz. Bu düzen soyguncuların düzenidir. Halkın iradesiyle, üretime dayalı, adaletli ve kardeşlik temelli bir Türkiye inşa edeceğiz. Hep birlikte bu kötü gidişatı durduracağız ve halkımızın refahını sağlayacak bir geleceği yeniden inşa edeceğiz."