Genel Başkan İrfan Uzun, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin Ankara’da, Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın Adana’da, Büyükçekmece Belediye Başkanvekili’nin İstanbul’da gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Bu gelişmeler, demokratik yerel yönetim iradesine açık bir müdahaledir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 127. maddesi, yerel yönetimlerin özerkliğini, seçimle gelen yöneticilerin ise ancak kanunda öngörülen usullerle görevden alınabileceğini açıkça hükme bağlar.”

İrfan Uzun, hukuki süreçlerin şeffaflık, ölçülülük ve tarafsızlık ilkeleriyle yürütülmesi gerektiğini hatırlatarak şu ifadelere yer verdi:

“5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47. maddesi, bir belediye başkanının görevden uzaklaştırılması ya da hakkında işlem yapılması için ciddi bir soruşturma veya kesinleşmiş bir mahkeme kararını şart koşar. Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Danıştay da, seçilmiş yerel yöneticiler hakkında yürütülen işlemlerin siyasi müdahale izlenimi doğurmaması gerektiğini defalarca vurgulamıştır.”

Genel Başkan Uzun, şeffaf yargılama yapılmadan ve savunmalar dahi tam olarak dinlenmeden yapılan toplu gözaltıların hukuk devletine yakışmadığını belirtti:

“Henüz delillerin tartışılmadığı, savunmanın alınmadığı bir aşamada onlarca belediye başkanının gözaltına alınması, seçmen iradesini yok saymak anlamına gelir. Bu durum, hukukun tarafsızlığına duyulan güveni de ağır şekilde zedelemektedir.”

Adaletin iktidarın bir sopası haline getirilmesine karşı çıktıklarını vurgulayan İrfan Uzun, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Hukuk; iktidarın sopası değil, herkes için bir güvence olmalıdır. Bu ülkede hiçbir kamu görevlisi, seçilmiş hiçbir belediye başkanı siyasi baskı altında rehin tutulamaz. Adalet, herkes için adalet oluncaya dek bu mücadeleyi sürdüreceğiz.”