PKK İLE GERÇEK MÜCADELE EDİLMEDİ, RANTI GÖTÜRENLER OLDU
Çevik, yaptığı açıklamada, terörle mücadelenin yıllardır siyasi malzeme haline getirildiğini belirtti. “Gerçek mücadele verilmedi, rantı götürenler oldu” diyen Çevik, şehitler üzerinden siyaset yapmanın, terör örgütlerinin ve dış istihbaratın ve içerideki işbirlikçilerin işine yaradığını ifade etti.

Bu milletin evlatları can verirken, bazıları servetlerine servet kattı. Hatta öyle bir noktaya gelindi ki, maalesef milliyetçi örgütler , özellikle ülkü oxakları sanki Kürtlerin imhası için kurulmuş gibi gösterildi..Halbuki Kominizmle mücadele için kurulan Ülkü Ocakları, içinde nice idam edilen, Kürt mensupları vardı..Cevat KARAKAŞ bunlardan sadece biridir..Yıllarca hapis yatan Muhsin KAHYA bunlardan biridir.. PKK ile çarpışan Kürt köy korucuları ve askerlik yaparken şehit düşen Kürt çocukları görmezden gelindi. Oysa iki et tırnak olmuş, tarih birliğiyle bu ülkeyi birlikte kuranlardan önce Kürdü kimisi överken kimisi yerdi. Aslında önce Kürdü tasfiye edip Türkü yalnız ve zayıf bırakmak, ardından Müslim etnik olsun, ve gayrimüslim etnik olsun iş birlikleriyle ülkeyi kolay lokma haline getirmek sinsi bir plandı..!

Ne yazık ki bugüne kadar bu planı gören pek kimse olmadı. “Gerçekten Türk milliyetçisiyim” diyenlerin bile çoğu bu gerçeğin farkında değil. Bir general, birleştirici bir rol oynaması gerekirken şehir şehir, köy köy gezip bölücü konuşmalar yapıyor. Bu en tehlikeli durumdur; çünkü toplumun yaralarını sarmayı, iç ve dış cephede dayanışmayı engelliyor.

Bir başka generalin “Çanakkale’de Kürt yoktu” sözleri ise tarihi bir yanlıştır. 18 Mart 1915 Deniz Zaferi’nde Müstahkem Mevki Komutanı Malatyalı Kürt Cevat Paşa’nın kahramanlığını unutmak, tarihsel cehalettir. Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı yıllarında Hakimiyeti Milliye Gazetesi’nde söylediği “Bu topraklarda iki kavim yaşar; Türk ve Kürt, bunlar asli unsurdur” sözünü hatırlamak gerekir. O cümle, bu ülkenin birliğinin senedidir.

Laiklik de bu birliğin güvencesi olarak konmuştur; çünkü amaç mezhep ve etnik ayrışmaları önlemekti. Ana dil yasaklanamaz, ancak ayrıştırma amacıyla kullanılmasına da izin verilmemelidir. Bugün “Ne mutlu Türküm diyene” diyebilen herkes gibi Türk-Kürt birlikteliği de aslında ve temelde  buna karşı değildir.

Asıl tehlike, bu kardeşliği bozmak isteyen içerideki iş birlikçi ve sahte milliyetçilerdedir. Bu hainler, en çok bölücülüğe su taşır. Herkesin bu sinsi planlara karşı uyanık olması gerekir.

“KARDEŞLİK VE BİRLİK ÜZERİNE KURULU BİR GELECEK İNŞA ETMELİYİZ”
Yerli ve Milli Parti Elazığ İl Başkanı İsmail Hakkı Çevik açıklamasına şöyle devam etti :  “Gerçek milliyetçilik; Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkeziyle bu vatanı bir bütün olarak görmektir. Bizim davamız ayrışma değil, bir olma davasıdır. Türkiye ancak birlik ve kardeşlik ruhuyla güçlenecektir.” ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYEDEKİ BARIŞ ÇABALARI GÜZEL, AMA ÖCALAN' I PARLATMAK YANLIŞ"
Barış için çabalara prensip olarak karşı olmadığını ancak bazı yöntemlerin hatalı olduğu ve 'şimdi dedim olsun' mantığıyla yürütmek çok yanlış bir yöntemdir..Çünkü, yıllardır biriken,iç ve dış işbirlikçilerin açtığı yaralar çok derinleştirilmiş, çözülme aşamasına kadar getirilmiştir..
Barış, elbette güzel bir şeydir; eğer ehliyetli,liyakatli milliyetçi ve bağımsızlık gayesi düşüncesi içerisinde yapılırsa muhakkak başarılı olacaktır..Her şeye karşı olmak, vatandaşlık hakları, insan hakları varsa da buna direnmek çok yanlış elbette..Ama yıllardır Türk Solunu bölmek ve doğu da feodaliteyi bozmak niyeti ile  bazı mahfillerin sağdan yanaşarak örgütlediği liderliğini de Abdullah Öcalan denilen adama yaptırılması bir CİA- ESKİ MİT devlet politikasıyla olması, makul bir yaklaşım diye yutturulamaz,buna dayanarak APO Parlatılarak halkın önüne çıkarılamaz ve elbette buna sebep olan bazı boş kafa Siyasetçi- MİT- Generaller de memnun edilemez..! Bu halkın her köşesinde Türk- Kürt şehit kanı var, çok acı hatıralar var..Maalesep puslu hava seven güya milliyetçiyim diyen aslında Türk dahi olmayan batıda rantçı mafyalaşan alçaklarda var..En zalim ve tehlikeli kesim bunlardır..Bunlarında ekmeğine yağ sürmeden, klişe Öcalan denilen adam portresi öne çıkarılmamalı,yeni barışık, rijit olmayan gerçekten insani makul birliği, kardeşliği pekiştirici yaklaşımları olan yüzlerle bu süreci yürütmek lazım" diyerek, "bu konuda çok dikkatli olunmalı" ifadelerinide  beraberinde ekleyerek konuşmasını sonlandırdı..