Tweet |
“KONYA OVASI’NIN POTANSİYELİ KULLANILAMIYOR”
Başkan Bulgan, Konya’nın bereketli topraklarının doğru şekilde değerlendirilemediğini ifade ederek şunları söyledi:
“Konya Ovası, binlerce dönüm tarım arazisiyle ülkemizin gıda üretiminde başrol oynaması gereken bir bölge. Ancak çiftçilerimiz artan maliyetler, yanlış tarım politikaları ve plansızlık nedeniyle bu toprakları işleyemiyor. Böyle bir durumda Afrika’dan toprak kiralamak gibi bir anlayışın benimsenmesi, tarım geleceğimizi tehlikeye atıyor. Konya Ovası gibi bir değeri atıl bırakmak, ülkemizin kalkınma potansiyelini görmezden gelmektir.”
“İTHALATA DAYALI TARIM POLİTİKASINA SERT TEPKİ”
Bulgan, tarımda ithalata dayalı politikaların hem çiftçiyi hem de ülke ekonomisini zayıflattığını belirtti:
“Ülkemizin verimli toprakları işlenemez haldeyken, yurtdışından tarım ürünleri ithal etmek çiftçimize yapılan en büyük haksızlıktır. Türkiye, tarımda kendi kendine yetebilecek bir ülke olma potansiyeline sahip. Ancak bu potansiyel, yanlış politikalar ve plansızlıkla heba ediliyor. Tarım sektörümüz her geçen gün daha da zayıflıyor ve bu, sadece ekonomik değil, stratejik bir sorun haline geliyor.”
“TOPRAKLAR İMARA AÇILIYOR, GELECEĞİMİZ TEHLİKEDE”
Başkan Bulgan, tarım arazilerinin imara açılmasının, uzun vadede ülke ekonomisi ve gıda güvenliği üzerinde ciddi riskler yaratacağını vurguladı:
“Tarım arazilerimizin imara açılması sadece bugünkü tarımı değil, geleceğimizi de tehdit ediyor. Gıda güvenliği, bir ülkenin bağımsızlığı kadar önemlidir. Ancak bu politikalarla geleceğimizi tehlikeye atıyoruz. Topraklarımızı korumak ve doğru tarım politikalarını uygulamak, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve ahlaki bir sorumluluktur.”
“HALK ŞİKAYETÇİ, ANCAK SESİ DUYULMUYOR”
Bulgan, toplumun geniş kesimlerinin bu sorunların farkında olduğunu ancak yöneticilerin gereken adımları atmadığını ifade etti:
“Halkımız, tarım arazilerinin yok edilmesinden, ithalata dayalı tarım politikalarından, toprakların imara açılmasından şikayetçi. Ancak yöneticilerin bu şikayetleri duyduğunu sanmıyorum. Devlet yönetimi, masa başında oturarak değil, ülkenin her karış toprağına sahip çıkarak yapılır. Tarım arazilerini korumak ve çiftçimizin yanında olmak, yöneticilerin asli görevidir.”
“TARIM VE HAYVANCILIK KOMİSYONUMUZ SAHADA”
Zafer Partisi Tarım ve Hayvancılıktan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Özkan Özşahin de konuyla ilgili olarak, hükümetin politikalarının sıkı bir takipçisi olduklarını belirtti:
“Partimizin tarım politikalarını sahada anlatan ve duyuran güçlü bir komisyonumuz var. Çiftçimizin, köylümüzün sesi oluyoruz. Hiçbir siyasi parti, Zafer Partisi kadar halkın derdini dile getirmiyor. Tarım ve hayvancılık politikalarında yapılan yanlışları gündeme taşıyor, çözüm yollarını çiftçilerimizle paylaşıyoruz. Biz, halkımızın yanında olmaya ve onların haklarını savunmaya devam edeceğiz.”
“SORUMLULUK YÖNETİCİLERDE VE TOPLUMDA”
Başkan Bulgan, herkesin tarım arazilerini koruma ve çiftçiye destek verme konusunda sorumluluk taşıdığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Bugün sadece yöneticiler değil, toplum olarak hepimiz bu tablonun sorumluluğunu taşıyoruz. Gelecek nesillerimizin gıda güvenliğini sağlamak için toprağımıza sahip çıkmalıyız. Çiftçimizi desteklemek, topraklarımızı korumak ve sürdürülebilir tarımı teşvik etmek, hem ekonomik hem de ahlaki bir sorumluluktur. Zafer Partisi olarak, bu sorumluluğu yerine getirmek için çalışmaya devam edeceğiz.”