![]() |
Tweet |
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin devre dışı bırakıldığı, kritik süreçlerin kamuoyundan ve vekillerden gizli yürütüldüğü bir yönetim anlayışının, anayasal düzene ve milli iradeye doğrudan zarar verdiğini vurgulayan Keyhıdır, “Devlet yönetimi şeffaflıkla, istişareyle ve hukukla mümkündür. Aksi halde oluşan boşluğu keyfilik ve güvensizlik doldurur” ifadelerini kullandı.
Ekonomideki kırılganlığın artık sosyal çözülmeye yol açtığını belirten Keyhıdır, özellikle Adana’da genç işsizliğinin arttığını, esnafın ayakta kalmakta zorlandığını ve üreticinin emeğinin karşılığını alamadığını dile getirdi. “Ne sanayi ne tarım ne de hizmet sektöründe istikrar var. Açıklanan rakamlarla yaşanan gerçeklik arasında derin bir uçurum var” dedi.
Adana’nın tarım potansiyelinin doğru değerlendirilmediğini, girdi maliyetleri altında ezilen çiftçilerin üretimden uzaklaştığını ifade eden Keyhıdır, “Narenciye, buğday, pamuk üreticisinin sesi duyulmuyor. Uygulanan politikalar, dışa bağımlılığı artırırken yerli üreticiyi bitiriyor” uyarısında bulundu.
Dış politikada ise Gazze’de yaşanan insanlık suçlarına karşı iktidarın söylemlerinin yetersiz olduğunu belirten Keyhıdır, İsrail’in Kıbrıs üzerinden yürüttüğü yeni yayılmacı adımlara karşı Türkiye’nin diplomatik ve stratejik olarak daha tutarlı bir çizgi izlemesi gerektiğini söyledi. “Filistin davası sadece siyasi bir slogan değil, ahlaki bir duruştur. Bu duruş net ve tutarlı olmalıdır” dedi.
Keyhıdır, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Saadet Partisi olarak biz, günü kurtaran değil, geleceği inşa eden bir siyaset anlayışını temsil ediyoruz. Adil bir düzen, güçlü bir hukuk devleti ve üretime dayalı kalkınma için mücadele ediyoruz. Milletimizin bize duyduğu güvenin sorumluluğuyla hareket etmeye devam edeceğiz.”