“CHP, ATATÜRK’ÜN DEĞERLERİNİ KORUMAKTA BAŞARISIZ OLDU”

Akbaş, Cumhuriyet Halk Partisi ile yollarının neden ayrıldığını şu sözlerle açıkladı:

“Atatürk’ün ‘Özgürlük benim karakterimdir’ sözünü unutmuş bir CHP var artık. Laiklikten uzaklaştılar, Altı Ok’tan koptular. Köy Enstitüleri kapatıldı, Atatürk Orman Çiftliği bile Amerikan emperyalizmine devredildi. Atatürk’ün devrim arabaları, milli üretim hamleleri, sosyal devlet anlayışı birer birer yok edildi. CHP bunlara seyirci kaldı. Atatürk’ün bıraktığı miras halkındır, satılamaz; ama koruyamadılar.”

“BELEDİYELER ATATÜRK’ÜN VİZYONUYLA HAREKET ETMELİYDİ”

CHP’li belediyelerin Atatürk’ün sosyal kalkınma vizyonunu yeniden canlandırabileceğini belirten Akbaş, şu eleştiriyi yaptı:

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin kazandığı belediyelerde yeniden Köy Enstitüleri kurulabilirdi. Atatürk’ün Orman Çiftliği gibi üretim merkezleri hayata geçirilebilirdi. Sosyal devlet anlayışını yaşatmak mümkünken bu irade ortaya konmadı. Ben bir birey olarak arazi alıp orman çiftliği kurmak istiyorsam bunu belediyeler haydi haydi yapabilirdi.”

“SOSYAL ENTERNASYONAL YANLIŞI CHP’Yİ YÜZDE 30’A MAHKUM ETTİ”

CHP’nin uluslararası siyasi yönelimlerine de tepki gösteren Akbaş, şunları söyledi:

“1956’da CHP’nin Sosyal Enternasyonal’e yönelmesi, partiyi Türkiye’nin tamamını kucaklayan kurucu kimliğinden kopardı. Kendi kendini yüzde 30’a mahkûm etti. Türkiye’nin yüzde 70’i muhafazakâr ve sağcı bir yapıya sahipken CHP, geniş halk kitlelerini dışlayan bir çizgiye sıkıştı. Bu kabul edilemez.”

“MİLLİ SEMBOLLERİ PARTİLERİN TEKELİNE BIRAKMAYACAĞIZ”

Akbaş, milliyetçi sembollerin ve ulusal değerlerin dar siyasi çerçevelere sıkıştırılmasını da eleştirdi:

“Bozkurt işareti Türklerin binlerce yıllık simgesidir. Ama MHP’nin tekeline alınarak faşistlik yaftasıyla anılır hale getirildi. Oysa dünyadaki tüm ülkelerin kendilerine ait sembolleri var. Alman kartalı, Rus ayısı faşist olmuyorsa, Türk’ün bozkurt işareti de bir partinin tekelinde olamaz.”

“HALKIN GERÇEK İHTİYAÇLARINA CEVAP VERECEK YENİ BİR SİYASET”

Akbaş, halkın içinden yükselen bir hareket inşa ettiklerini vurguladı:

“Biz masa başında değil, halkın gerçek sorunlarından yola çıkan bir hareket başlatıyoruz. Atatürk’ün devrimci ruhunu yeniden canlandıracağız. Eğitimde eşitlik, sosyal devlet anlayışı, üretim odaklı ekonomi ve milli sembollerimizi koruma iradesi yeniden hâkim olacak. Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması için gençleri ve kadınları sahaya çağırıyorum.”