![]() |
Tweet |
“BİR GENCİN UMUTLARI SOKAKTA YARIM KALDI”
Aydoğmuş, pazaryerinde çocuk yaşta bir grup saldırgan tarafından öldürülen Matia Ahmet Minguzzi’nin hikayesinin tüm toplumu derinden sarstığını belirterek şunları söyledi:
“Bir gencin umut dolu yaşamı sokak ortasında vahşice son buldu. Ahmet yalnızca katledilmedi; ailesi tehdit edildi, mezarı tahrip edildi, hatırası bile hedef alındı. Bu kadar vahşetin karşılığında iki kişiye 24 yıl hapis cezası, diğer ikisine ise beraat verilmesi kabul edilemez. Bu karar, yalnızca Ahmet’in ailesini değil, adalet duygusuna inanan herkesi yaralamıştır.”
“BU BİR ÇETE FAALİYETİDİR”
Aydoğmuş, olayın bireysel bir kavga değil, organize bir suç olduğunu vurguladı:
“Bu kişiler organize biçimde hareket etmiş, planlı bir cinayet işlemiştir. Bu bir çete faaliyetidir. Böylesine vahşi bir suçu işleyenlerin bir kısmının serbest bırakılması, kamu vicdanında affedilemez bir yaradır. Adaletin terazisi şaşmamalı, cezasızlık kültürü topluma yerleşmemelidir.”
“GERÇEK ADALET TÜM SORUMLULAR CEZALANDIRILDIĞINDA TECELLİ EDER”
Aydoğmuş, kararın toplumda adalet duygusunu zedelediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bugün verilen bu karar hukuk kitaplarında yer bulabilir ama vicdanlarda asla karşılık bulmayacaktır. Kamuoyu bu davanın peşini bırakmayacak. Gerçek adalet, ancak tüm sorumlular en ağır cezayı aldığında tecelli eder. Adaletin susması, kötülüğün cesaret bulması demektir.”
“BU DAVALAR YALNIZCA AHMET’İN DEĞİL, TÜM GENÇLERİN DAVASIDIR”
Açıklamasının sonunda toplumsal adalet çağrısı yapan Aydoğmuş, “Bu dava yalnızca Ahmet’in değil, bu ülkede adalet bekleyen tüm gençlerin davasıdır. Biz sustukça adaletsizlik büyür. Biz adaletin yanında oldukça, bu ülke yeniden umut bulur” sözleriyle kamu vicdanına seslendi.