“BU HAREKETLİLİK, SADECE İMAMOĞLU TEPKİSİ DEĞİL”

Altun, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası başlayan toplumsal hareketin, ülke genelindeki adaletsizlik ve yoksulluk düzenine karşı bir uyanışa dönüştüğünü belirterek şunları söyledi:

“Sokaklara çıkan milyonlar yalnızca bir siyasi ismin arkasında durmuyor; bu sistemin iflas ettiğini haykırıyor. Halk yoksul, halk çaresiz, halk artık sosyal medya gruplarından çocuklarına kıyafet bulmaya çalışıyor. Bu, siyasi çağrılarla değil, vicdanla sokağa dökülen bir toplumun isyanıdır.”
“İKTİDARIN EN BÜYÜK KAYBI, TOPLUMSAL GÜVENİDİR”

İktidarın artık çoğunluk desteğini kaybettiğini belirten Altun, sürecin AK Parti için açık bir toplumsal kırılma olduğunu vurguladı:

“Sandığa giden 15 milyon seçmen kadar, gitmeyen ama bu yaşananlara karşı öfkesini içinde büyüten en az 10 milyon insan var. Bu insanlar CHP’li değil, ama artık AK Parti’ye de inanmıyor. Toplumsal güven kaybedilmiştir. İktidar bu olayda sınıfta kalmıştır.”
“GİZLİ TANIKLARLA ADALET OLMAZ, EKONOMİYİ YALANLARLA YÖNETEMEZSİNİZ”

Altun, gizli tanıklarla yürütülen yargı süreçlerinin kamuoyunda ciddi bir adalet krizine yol açtığını belirtirken, halkın gerçek gündeminin ekonomik sıkıntılar olduğunu vurguladı:

“Hukuk adına yapılanlar toplumda inandırıcılığını kaybetmiştir. Aynı anda yoksulluk, işsizlik, enflasyon rekor kırarken halkın derdi geçimdir. Ekonomik buhran, yolsuzluklar, israf ve adaletsizlikle birleştiğinde halkın tahammülü tükeniyor.”
“CHP’NİN DE SORUMLULUĞU VAR: SADECE TEPKİ DEĞİL, ÇÖZÜM ÜRETMEK GEREKİR”

Altun açıklamasının sonunda ana muhalefet partisine de eleştirel bir çağrıda bulunarak şunları söyledi:

“Bu ülkeyi bugünkü hale getiren sadece iktidar değil. Muhalefet de zaman zaman toplumsal tepkileri doğru yönetememekte, siyasi fırsatçılık sınırında hareket etmektedir. Eleştiri kadar çözüm önerisi de gerekir. Saadet Partisi olarak biz bu ülkeyi yeniden adaletle, liyakatle, israfı sonlandırarak ve ahlaki değerlerle inşa etmenin yolunu savunuyoruz.”