![]() |
Tweet |
“KÜRESEL SORUNLARIN YEREL BEDELİ OLMAMALI”
Taner Gümüş, Türkiye'nin karbon salınımı oranlarının küresel düzeyde etkisiz kaldığını, buna rağmen büyük ekonomik ve sosyal bedeller ödemesinin istenmesini adaletsiz bulduklarını belirtti:
“Dünya karbon salınımının %52’sinden yalnızca üç ülke sorumluyken, Türkiye bu salınımın sadece %1’ini gerçekleştiriyor. Peki neden karbon vergisi, neden kota, neden kısıtlama bizde konuşuluyor? Bu, adil bir yaklaşım değil; bu, milli bir politika hiç değil.”
“BİLİM DEĞİL, BASKIYLA YASA YAPILMAZ”
Gümüş, iklim değişikliğiyle ilgili tartışmaların bilimsel zeminden uzaklaştırıldığını ve medya üzerinden felaket senaryolarının servis edildiğini savundu:
“1995-2015 yılları arasında karbondioksit %13 artmış ama sıcaklık yalnızca 0.05 derece yükselmiş. Bu veriler, bazı çevrelerin iddia ettiği gibi bir kriz olmadığını gösteriyor. Bilimsel istatistiklerin çarpıtılması, vatandaşın hem cebine hem özgürlüğüne mal oluyor.”
“ENERJİ, ULAŞIM, TÜKETİM... HER ADIMINIZ İZLENECEK”
Taner Gümüş, kanunun uygulanması halinde bireysel hayatın bile denetim altına alınabileceğini vurguladı:
“Bu yasa yürürlüğe girerse, dijital para sistemleriyle vatandaşın karbon ayak izi izlenecek. Bir ay içinde fazla enerji mi harcadınız? Uçağa binemezsiniz. Kendi arabanızla seyahat mi ettiniz? Kota aştığınız için ceza kesilebilir. Bu, özgürlüklerin değil, kontrolün yasasıdır.”
“ÇEVRECİ GÖRÜNÜP, AĞAÇSIZ ŞEHİRLER YARATANLAR VAR”
Gümüş, çevre konusundaki iktidar uygulamalarını da sert sözlerle eleştirdi:
“Çevre hassasiyetinden bahsedenler, bir yandan ormanlık alanları imara açıyor, diğer yandan dere yataklarına beton döküyor. İklim Kanunu’nu çıkaranlar önce beton kanunlarını durdursun. Millet bu çelişkinin farkında.”
Yasa tasarısına karşı kamuoyundan gelen yoğun tepkinin Meclis gündeminde yok sayıldığını belirten Taner Gümüş, şunları kaydetti:
“CİMER üzerinden 1 milyonu aşkın vatandaş bu kanunu istemediğini beyan etti. Bu, dilekçe hakkının da ötesinde halkın doğrudan ifadesidir. Bu sesi duymamak, milletin iradesine kulak tıkamaktır.”
“YENİDEN REFAH PARTİSİ'NİN DİK DURUŞU NETTİR”
Taner Gümüş, açıklamasının sonunda partilerinin kararlılığını şu sözlerle ifade etti:
“Biz çevreyi korumayı savunuyoruz ama bunun yolu halkı küresel sistemin vergi yükü altına sokmaktan geçmez. Milli iradeyi, üreticiyi, aileyi ve özgürlüğü esas alan bir iklim politikası mümkündür. Yeniden Refah Partisi olarak bu kanuna Meclis'te kesinlikle red oyu vereceğimizi açıkça ilan ediyoruz.”