“İsrail 77 Yıldır İşgalcidir, 77 Yıldır İnsanlık Değerlerini Yok Etmektedir”

Yusuf Kolikısa, İsrail’in 1948’den bu yana yürüttüğü saldırı politikalarının, uluslararası hukukun ve insani değerlerin açık ihlali olduğunu vurguladı. “İsrail, 77 yıldır işgalcidir. 77 yıldır çocukları, kadınları, öğretmenleri, doktorları hedef alıyor; şehirleri harabeye çeviriyor, hastaneleri, ambulansları bombalıyor. Dünyanın gözü önünde işlenen bu zulüm, artık bir insanlık krizine dönüşmüştür” dedi.
Kolikısa, uluslararası toplumun bu vahşet karşısında sessiz kalmasını “çağımızın en büyük utancı” olarak niteledi. “Batılı ülkeler insan haklarından söz ederken, Gazze’de binlerce sivilin ölümü karşısında sessiz kalıyor. Bu sessizlik, suça ortak olmaktır. Adalet, menfaatlerin önüne geçmediği sürece dünya barışı bir hayalden öteye geçemez” değerlendirmesinde bulundu.

“7 Ekim Bir Başlangıç Değil, Umudun Haykırışıdır”

Kolikısa, 7 Ekim’de yaşananların bir isyan değil, yıllardır süren bir zulmün sonucu olduğunu belirtti:
“7 Ekim bir başlangıç değil, bir sonuçtur. Bu, kuşatılmış, açlığa ve yıkıma mahkûm edilmiş bir halkın haykırışıdır. Filistin halkı, tüm yokluklara rağmen direnişini onurla sürdürmektedir. Bu direniş, insanlığın utanç duvarlarını sarsan bir onur mücadelesidir.”
Kolikısa, İsrail’in saldırılarında her gün çocukların, annelerin ve sivil halkın hedef alındığını belirterek, “Tarihin hiçbir döneminde çocuk katliamı bu kadar pervasızca işlenmedi. Zulüm, hiç bu kadar açıkça meşrulaştırılmadı. Gazze’de öldürülen her çocuk, suskun dünyanın aynasında insanlığın çöküşünü yansıtıyor” dedi.

“Türkiye, Sadece Seyirci Değil, Vicdanın Sözcüsü Olmalıdır”

Kolikısa, Türkiye’nin Filistin meselesindeki tarihî sorumluluğuna da değinerek şu çağrıda bulundu:
“Gazze’de her gün yeni bir insanlık suçu işlenirken, Türkiye bu zulme yalnızca tepki bildiren değil, somut adımlar atan bir ülke olmalıdır. Diplomatik girişimler, hukuki mekanizmalar ve uluslararası baskı araçları etkin şekilde kullanılmalıdır. Sessizlik artık çözüm değil, ihanettir.”